KARADENİZ RÜYASI VE BATUM TURU 6 GÜN

Sabah 07.00’de ofisimizin önünde buluşmamız sonrası yolculuğumuza başlıyoruz (Dileyen Misafirlerimiz ile) tesisimizde alacağımız açık büfe kahvaltımızın ardından Küçük ve şirin bir ilimiz olan Sinop’a ulaşıyoruz. Maket Gemi Yapım Atölyeleri, liman, romanlara ve türkülere konu olmuş Tarihi Hapishaneyi gezip Sinop Liman Mevkisinde öğle yemeği için mola veriyoruz. Sinop’ta Boyabat ezmesi ve maket gemi atölyelerinden gemicik alabilirsiniz. Sinop gezimizi tamamladıktan sonra Gerze – Bafra - Alaçam istikametinden Samsun’a varıyoruz. İlk olarak Samsun Meydanı’nda bulunan ATATÜRK Heykelini görüyoruz. Heykelin ilginç hikâyesini rehberimizden dinledikten sonra kısa bir yürüyüşle Gazi Müzesi’ne ulaşıyoruz. İlk olarak 1902 yılında Mantika Palas adıyla otel olarak açılan, I. Dünya Savaşı sonrasında kapatılan ve sonunda 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a geleceği haberiyle çok kısa sürede hazırlanarak emrine verilen konak, daha sonraları Atatürk’ün Evi olacaktır ve Ulu Önder bu konakta 3 kez konaklayacaktır. Bu güzel konağı gezip Atamızı yâd ettikten sonra otelimize varıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.  

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Sinop’ta serpme köy kahvaltısı olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir. Sinop Örnek Mantı: Sinop Mantısı
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe veya set menü olarak sunulacaktır
Konaklama:Simisso Otel vb. / SAMSUN

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, rehberimizden aldığımız bilgiler eşliğinde Ordu kentinin sembolü olan “ Boztepe’ye Çıkmalı Şu Orduya Bakmalı “ sözünün mekânı olan Boztepe’ye çıkabilmeniz için sizleri Teleferik otoparkında serbest bırakıyoruz. Burada dileyen misafirlerimiz teleferikle Boztepe’ye çıkabilir dileyenlerse Ordu merkezde bulunan Fidan gör caddesinde Ordu’yu keşfe çıkabilirler. Bu muhteşem manzaradan fotoğraflarımızı aldıktan sonra yemyeşil fındık bahçelerinin arasından Trabzon’a doğru yola çıkıyoruz. Yol üzerinde Giresun’da vereceğimiz fındık alışverişi molasının ardından, Karadeniz’in en gelişmiş kenti olan Trabzon’a varıyoruz. 13.yy da I. Manuel Komnenos zamanında yapılmış, 1572 yılında camiye çevrilmiş, 1964 tarihinde müzeye çevrilmiş Pontus Devletinin önemli eserlerinden biri olan Ayasofya Müzesini geziyoruz. Ardından, Trabzon merkezde küçük bir gezinti yapıyoruz bu gezintide Trabzon’a has olan Telkâri Sanatının örneklerini görebileceğimiz ve satın alabileceğimiz Telkâri Atölyesi ve Mağazası gezintisinin ardından, Altındere Milli Parkı’na hareket ediyoruz. Altındere Milli Parkı içine girdiğinizde adeta yeşilin 1001 tonunu göreceksiniz. Gözleri renkli olmayan konuklarımız üzülmesin, yeşili seyrederken gözleriniz yeşil tonunu alacak. Yeşilliklerin içinde bulunan Karadağ’ın eteklerine kaya oyularak inşa edilmiş olan Sümela Manastırı’nın mimari harikasını gördüğünüzde şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz. 1250 mt yükseklikte bulunan Sümela Manastırını gezerken rehberimizin anlatımlarından sonra bir kez daha büyüleneceksiniz. Ayazma, Kaya Kiliseleri, Su Kemerleri, Kaya Freskleri gezisi Zigana Dağı’na tırmanmaya başlıyoruz. Zigana Geçidi’nden Gümüşhane sınırına geçtiğimizde, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bitki Örtüsü ve iklimi arasındaki keskin ayrıma da canlı şahitlik edeceksiniz. Zigana üzerinde bulunan Hamsiköy ’de, köyün meşhur sütlacının tadına bakabilirsiniz. (Ekstra) Keyifli geçen günümüzün ardından otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde. Sümela Manastırı'nda yapılan yenileme çalışmaları nedeniyle manastır, 22 Eylül 2015 tarihinden itibaren geçici süreyle ziyarete kapatılmıştır. Restorasyon süresi belli olmadığından, tur tarihinde manastırın kapalı olması durumunda Sümela Manastırı’nın Altındere Milli Parkı içerisinden panoramik fotoğrafı alınacaktır.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir Körfez Metin Restaurant: Akçaabat Köftesi, Kaygana, Saray Burma Tatlısı  
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe veya set menü olarak sunulacaktır
Konaklama:Zarha Mountain Resort Otel vb. / TRABZON

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Trabzon’u gezmeye devam ediyoruz. İlk olarak Soğuksu Mevkiine doğru yola çıkıyoruz. Burada bizi bir 20.yy şaheseri olan Atatürk Köşkü karşılıyor. Ulu Önder bu köşkü 1924 ve 1930 yıllarında iki kez ziyaret etmiş, 1937 yılında burada kalarak vasiyetinin bir kısmını da bu köşkte yazmıştır. Köşk’ün mimarisi ve bahçesi sizleri büyüleyecek cinsten. Atatürk Köşkü gezisiyle birlikte Trabzon şehir merkezi gezilerimizi tamamlıyor ve ülkemizin en yeşil kenti olan kenti Rize’ye doğru yola çıkıyoruz. Rize’yi şimdilik panoramik olarak görerek, adını duyunca bile heyecanlandığımız Fırtına Vadisi’ne giriş yapıyoruz. Ve burada ilk olarak Fırtına Deresi’nin yanında öğle yemeği için mola veriyoruz. Öğle yemeğinde yöresel lezzetler olan Muhlama, Laz Böreği, Kara Lahana Sarması, Kırmızı Benekli Alabalığının tadına bakıyoruz. Keyifli öğle yemeğinin ardından,   (Dileyen Misafirlerimiz İle) farklı tur alternatiflerimizi değerlendiriyoruz.  

1.Seçenek: Zilkale, Çat Vadisi ve Palovit Şelalesi Turu: Çamlıhemşin’den bineceğimiz minibüslerle muhteşem bir tura başlıyoruz. Fırtına vadisini oluşturan önemli vadilerden olan Çat Vadisi’ne giriş yapıyoruz. İlk olarak Ortan Köyü’nden geçerek SEVDALUK dizisi ve diğer birçok yapımın çekimlerinin de yapıldığı ve eski adı Çinçiva olan Şenyuva Köyü’nü görüyoruz. Burada vadi içerisinde onlarcası olan Taş Köprülerden, geniş ve uzun olanlarından birinde fotoğraf molası vereceğiz. Bu bölgede bulunan ve ülkemizin en yaşlı konakları olan Fırtına Konaklarının arasından Çat Vadisi’nin vahşi doğasında yükselen Zilkale'ye doğru yola çıkıyoruz. Zilkale’nin Kartal Yuvasını andıran görüntüsüne hayran kalacaksınız. Deniz seviyesinden 750 mt, Çat Deresi’nden ise 100 mt. Yükseklikte bulunan Zilkale ’de geçireceğimiz zamanda, hayatınızın en güzel fotoğraf karelerine ulaşabilirsiniz. Güzel dakikaların ardından daha da yukarı tırmanıp, muhteşem manzarası ve yazı kışa çeviren serinliğiyle ünlü Palovit Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Yaşayacağımız hoş dakikaların ardından Şenyuva Köyü’ne dönerek sizlere çay molası veriyoruz. Harika manzaraya karşı çaylarınızı yudumladıktan sonra minibüslerimize binerek Çamlıhemşin’e geri dönüyoruz. Ekstra

2.Seçenek Fırtına Deresinde Rafting:
Seçenekli gezilerimizin ardından, Fırtına Deresi’ni takip ederek önce ülkemize Altın Ayı Ödülünü Kazandıran “Bal” filminin çekimlerinin yapıldığı Çamlıhemşin’e, ardından da yayların sultanı Ayder Yaylası’na ulaşacağız. Bu yolculuğumuz esnasında kestane, kızılağaç, doğu ladini gibi Doğu Karadeniz bitki örtüsünün en zengin örneklerini görerek, Hala Deresi’nin yanındaki tarihi Osmanlı Taş köprülerinden Mikron veya Kale Köprüsünde fotoğraf molası vereceğiz. Kaçkar Dağları’nın en güzel noktasından birisi olan Ayder Yaylası’nda keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Gelin Düveni Şelalesi ve diğer şelaleleri görüyoruz. Kalegon gezisi sonrasında bu enfes yaylada sizlere serbest zaman vereceğiz. Bu süre zarfında güzel bir yürüyüş yapıp, yöre insanlarıyla keyifli ve bol kahkahalı sohbetler yapabilirsiniz. Ayder Yaylası’nda kendinizi bambaşka bir dünyada hissedeceksiniz. Rehberimizin belirttiği saatte aracımızda buluşarak otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.  

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir Pınar Alabalık Tesisleri: Kırmızı Benekli Alabalık, Muhlama, Laz Böreği 
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe veya set menü olarak sunulacaktır
Konaklama:Pugari Otel vb. / AYDER-RİZE

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Batum'a hareket ediyoruz. Sarp Sınır Kapısında giriş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Gürcistan / Acara bölgesine geçiyoruz. Hz. İsa’nın On İki Havarisinden biri olan St. Mathias`in mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio (Apsaros Kalesi'ni)  (Panoramik) görüyoruz. Batum şehir merkezine doğru devam ederken Bayburt'tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri'ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nü göreceğiz. Bir sonraki durağımız, eski bulvar yanındaki Küçük Botanik Bahçesi olacaktır. Karadeniz’e özgü çok sayıda ağaç ve bitki türünü gördükten sonra tekrar şehir merkezine dönerek kent merkezini gezmeye başlıyoruz. Burada; Tarihi Meryem Ana Katedral Kilisesi'ni, Tarihi Orta Camii, Tiyatro Binasını, Medea Heykeli'ni, Batum Limanı'nı ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanı’nı göreceğiz. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra alışveriş için serbest zaman vereceğiz. Ardından yöresel yemekleri tadabilmek için yemek molası vereceğiz. Haçapuri’yi tatmanızı özellikle tavsiye ediyoruz. Yemeğin ardından Sarp Sınır Kapısı'ndan çıkış işlemlerini yapıp, Klaskur Vadisi’ne giriyoruz. Buradan farklı yaşam alanlarını içinde barındıran ve doğal güzelliğini korumuş, el değmemiş bir ekosisteme sahip Gürcistan sınırındaki Borçka’ya ulaşıyoruz. Artvin'in ilçesi Borçka'ya vardığımızda minibüslerimize transfer olarak muhteşem ekosisteme sahip Karagöl’e ulaşıyoruz. Denizden yüksekliği 1500 metrede bulunan ve 19.yy da bir heyelan sonucu Klaskur Deresinin önünün kapanmasıyla oluşmuş bir doğa harikası Karagöl’de göl kenarında çayınızı yudumlarken güzel manzaranın tadına doyamayacaksınız. Karagöl ve etrafı geçtiğimiz yıllarda Benim İçin Üzülme dizisine de ev sahipliği yapmıştı. Bölgeyi gezdikten sonra otobüsümüze geri dönüp otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde   

Altarnatif Program:
Batum’a geçemeyen ya da geçmek istemeyen misafirlerimiz, arzu ederlerse Ekstra Mençuna Şelalesi turumuza katılabilirler. Arhavi’den bineceğimiz minibüsümüz Çiftekemer Köprüsü’nden geçerek Küçükköy’e ulaşacaktır. Küçükköy’de minibüslerimizden inerek asma köprüden karşıya geçip çok keyifli bir yürüyüşe başlıyoruz. Yaklaşık 30 dakika sürecek yolculuğumuzda Botanik Parkı andıran ağaçların arasından geçeceğiz. Yine aynı rota üzerinde çay bahçelerinin arasından geçecek ve isterseniz çay kesimi etkinliğimize katılabilirsiniz. Lazca anlamı “Ulaşılamaz” olan Mençuna’ya vardığımızda göreceğimiz manzara ise tek kelimeyle harika olacak. Bu muhteşem turun ardından Arhavi’ye geri dönerek grubumuzla ve otobüsümüzle buluşuyoruz. Mençuna Şelalesi Turu: Extra

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir Pier Batumi Restaurant: Haçapuri, Çoban Kavurma, Armut Suyu
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe veya set menü olarak sunulacaktır
Konaklama:Sarp  Otel vb. / HOPA

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Rize Şehir Merkezinde turumuzu panoramik olarak yapıyoruz. Ardından tarihin eski çağlarından beri Rize’de hanımların elleriyle dokuduğu, günümüzde ise modern üretime sahip Rize Bezi Atölyesi’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında Şirin Rize’yi Kuşbakışı seyredeceğimiz Rize Botanik Parkına veya Rize Kalesi’ne çıkıyoruz. Rize gezilerimizi tamamladıktan sonra Karadeniz’in simgesi haline gelen Uzungöl’e hareket ediyoruz. Uzungöl’de vereceğimiz serbest vakit sonrasında dileyen misafirlerimizle Yüksek Kaçkar Yaylaları turumuzu gerçekleştiriyoruz. (Ekstra) Uzungöl’de gezimize minibüslerimize binerek devam ediyoruz. Yüksek Kaçkar Yaylaları programımız kapsamında, Karaster – Lustra – Yaylaönü Yaylalarını görmek üzere yola çıkıyoruz. Yol güzergâhımız üzerinde birçok yayla daha görme şansınız olacaktır. Karaster – Lustra – Yaylaönü’nde vereceğimiz molalarda fotoğraflar çekebilir birçok güzelliği aynı anda görebilirsiniz. Havanın sisli olması durumunda ise Demirkapı ve Haldizen Yayla gezileri gerçekleştirilecektir. Yüksek yayla gezilerimiz sonrasında Uzungöl’e geri dönüyoruz. Serbest vakit sonrasında, Uzungöl’den keyifli bir şekilde ayrılıp, Sürmene’ de bulunan Çay Fabrikamıza gidiyoruz. Burada Çayın dalından koparılıp bardaklarımıza gelişine dek izlediği süreci yerinde öğreniyoruz. Gıda Mühendisinden alacağımız bilgiler sonrasında dileyenler Hediyelik Çay alışverişini bu noktada yapabilirler. Çay fabrikası ziyaretimiz sonrasında ise yine Sürmene denince ilk akla gelen unsurlardan olan Sürmene Bıçağı Atölyesi’ne gidiyoruz. Sürmene Bıçağı hakkında da bilgilendikten ve alışverişimizi yaptıktan sonra, Türk Sivil Mimarisinin bölgedeki önemli örneklerinden olan Memişağa Konağı’nı geziyoruz ve burada yöresel bal, peynir, tereyağı vb. yöresel doğal ürünlerin alışverişi için serbest zaman veriyoruz.  Türk ve Rum mimarisinin bu ortak şaheserinde çekeceğimiz muhteşem fotoğrafların ardından Karadeniz’in bir ucundan diğer bir ucuna doğru harekete geçiyoruz. Kirazın anavatanı olan Giresun’a ulaştığımızda, yakın tarihimizin bir parçası, milli mücadelenin önemli isimlerinden Topal Osman’ın Mezarının da içinde bulunduğu Giresun Kalesi’ni geziyoruz. Giresun’dan ayrılırken sağ tarafımızda ise Karadeniz’in tek adası olan Giresun Adası’nı (Panoramik) görüyoruz. Güzel bir yolculuğun ardından, otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir Şeflerin Yeri Restorant: Alabalık,SaçKavurma,İspir Fasulyesi
Akşam Yemeği: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe veya set menü olarak sunulacaktır
Konaklama: Aripsas Otel vb. /GİRESUN

Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, 19 Mayıs 1919 da Atamızın Milli Mücadeleyi başlatan ilk konuşmasını yaptığı Samsun'a gidiyoruz. Samsun’da ilk olarak doğu park alanı içinde yer alan ATAMIZI Samsun’a ulaştıran aslına uygun olarak yapılan Bandırma Vapuru ’nu geziyoruz. Muhteşem şekilde yapılmış balmumu heykelleri ve geminin çeşitli bölümlerini gördükten sonra Samsun'daki gezilerimizi tamamlayarak Samsun'dan ayrılıyor ve Amasya’ya varıyoruz. Gezimize 1865 yılında yaptırılan tipik bir Osmanlı konağı olan Hazeranlar Konağı ile başlıyoruz. Sonrasında Yeşilırmak kenarına yapılan nehrin üzerine doğru duran Yalı Boyu Evlerinin cumbalarını izliyoruz. Ardından Sultan II. Bayezid adına 1485 yılında yapılan içinde camii, medrese, imaret, türbe, şadırvan ve çeşme bulunan Sultan II. Bayezid Külliyesini geziyoruz. Buradan Burma Minareli Camii ve Şehzadeler Parkını geziyoruz. İçinde İlhanlılar Döneminde kalma 6 adet mumyanın en fazla ilgi çektiği Amasya Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müze gezimiz sonrasında Helenistik Döneme ait olduğuna inanılan ve mitolojiye göre Ferhat’ın, Şirin’e kavuşmak adına dağları kazarak oluşturduğu ve bu adı taşıyan Ferhat ile Şirin Su Kanallarını ziyaret ediyoruz. En son olarak da Amasya’yı tepeden görebileceğimiz ve fotoğraflarımızı çekebileceğimiz Amasya Kalesi ve Kaya Mezarlarını panoramik olarak da görebileceğimiz Çakallar Tepesi’ni ziyaret ediyoruz. Buradan öğle yemeğimiz için serbest zaman vermek üzere şehir merkezine iniyoruz. Serbest zaman sonrasında dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Akşam geç saatlerde Ankara’ya varıyoruz. Bir başka VESTURİZM organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Tur ücretine dâhil olup; Otelimizde açık büfe olarak sunulacaktır.
Öğle Yemeği: Ekstra Menü fiyatları geçerlidir Sungurlu Ulusoy Tesisleri: