Anasayfa / gezi rehberi / Çanakkale Şehitlikler

Çanakkale Şehitlikler

Çanakkale Şehitlikler Anıtı   Çanakkale Şehitleri Anıtı, Çanakkale il sınırları içindeki Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Boğazı’nın ucunda Morto Koyu önündeki Hisarlık Tepe üzerinde yer alan anıt. 1915 yılında I. Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Savaşları’nda hayatını kaybeden 253.000 Türk askerin anısına yaptırıldı. Feridun Kip, İsmail Utkular ve Doğan Erginbaş tarafından tasarlanmıştır.

Yapımına 1952 yılında karar verilen ve temeli 17 Nisan 1954 tarihinde atılan anıt 21 Ağustos 1960 günü açılmıştır. Anıt için 1944 yılında yapılan yarışmayı mimar Feridun Kip, Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve mühendis Ertuğrul Barla’nın projelendirdiği eser kazandı. Finansal nedenlerden dolayı yapımı birkaç defa durdurulan anıtın 15 Mart 1958 tarihinde sadece gövde kısmı tamamlanabildi. Bu arada Milliyet gazetesi tarafından ülke genelinde bağış kampanyası düzenlendi. Resmi açılışı 21 Ağustos 1960 tarihinde yapılan anıtın altında Savaş Eserleri Müzesi, yanında Mehmetçik Anıtı ve Türk Şehitliği bulunmaktadır. Morto Limanı ile Çanakkale Boğazının girişi arasındadır. Bu yapıtın fikir babası, Atatürk’ün silah arkadaşı ve ilk askeri pilotu Emin Nihat Sözeri’dir. Sözeri, yapılması için gerekli olan paranın bulunabilmesi için onlarca yıl mücadele vermiş sonunda bu abideyi 253 bin şehidin anısına, milletimize armağan etmiştir.

Üzerinde 25×25 m kaide yer alan 4 ayak üzerine oturtulmuş olan yapının yüksekliği 41,7 metredir.Ayakların genişliği 7,5 metredir. Anıt tümüyle 62,5 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

57. Alay Şehitliği

57. Alay, Çanakkale Savaşı’nın başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarmasını durdurmak amacıyla 25 Nisan 1915 sabahı harekete geçen Osmanlı alayıdır.

 5. Ordu Komutanlığı’nın Enver Paşa tarafından kurulmasından sonra 57. Alay, genel ihtiyat (yedek) olarak 26 Mart 1915’te Bigalı Köyü’ne intikal etti. Bu tarihten, 24 Nisan 1915 tarihine kadar bizzat Yarbay Mustafa Kemal ve Binbaşı Hüseyin Avni tarafından sürekli eğitime tabi tutulan 57. Alay Bigalı Köyü ve Turşun bölgesinde tatbikatlar yaptı. Bigalı Köyü’nde eğitim ve tatbikat faaliyetlerini yürüttüğü sırada 57. Alay’ın birkaç kez 5. Ordu tarafından yeri değiştirilmek istenmişse de Mustafa Kemal’in çıkartmanın yapılacağı yere en yakın noktalardan biri olmasından ötürü Bigalı Köyü’nde kalma yönünde ısrarcı olmuş ve bunda da başarılı olmuştur. Böylece 57. Alay, Bigalı Köyü’nde kalmış, 25 Nisan 1915 sabahı, kendisine bu yönde bir emir gelmemiş olmasına rağmen Mustafa Kemal’in kişisel inisiyatifiyle düşman çıkartmasını haber alır almaz Conkbayırı’na doğru hareket etmiştir. 57. Alay’ın, Conkbayırı’na hareket eden 3 taburu ve bir dağ bataryasını oluşturan yaklaşık 3000 subay ve asker, Conkbayırı’na varıldığı anda bizzat Mustafa Kemal’in yönetiminde kendisinden yaklaşık 4-6 kat daha büyük bir düşman gücüne karşı taarruza geçmiştir.     Seyit Onbaşı 1909 yılında Osmanlı Ordusu‘na katıldı. Balkan Savaşı‘nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile Çanakkale Cephesi‘nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915‘te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı‘nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası‘nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 275 kilogram[1] ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak[2] top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Bouvet’e hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında Fransız zırhlısı Bouvet’e ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, daha sonra Nusret mayın gemisi‘nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Bouvet de bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı.[3] Bu yüzden komutan ona onbaşılık görevini verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı’dan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi. Truva Atı

Truva atı, Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odysseus’un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada’nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, ağlayıp, sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğu yalanını söyler ve şöyle devam eder:

Tahta at Tanrıça Athena’ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena’nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena’nın lütfu Troyalılara yönelecektir.

Barış özlemiyle yanıp tutuşan Truvalılar bu yalana inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla coşan ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılara gafil avlanırlar. Bu sırada Truva’nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen harabe haline dönüşür. Truva’nın baştan sona yakıldığı bu korkunç katliam sonrasında Menelous Helen’i alarak Yunanistan’a yelken açar.

     

Hakkında gul topcu fetvacı

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*


bir + 8 =

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Scroll To Top